NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 520 >>

الدعاء بعد الذكر

90- Tesbihattan Sonra Yapılan Dua

 

أخبرنا قتيبة قال نا خلف يعني بن خليفة عن حفص بن أخي أنس عن أنس قال كنت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم جالسا يعني ورجل قائم يصلي فلما ركع وسجد وتشهد دعا فقال في دعائه اللهم إني أسألك بأن لك الحمد لا إله إلا أنت المنان بديع السماوات والأرض يا ذا الجلال والإكرام يا حي يا قيوم إني أسألك فقال النبي صلى الله عليه وسلم لأصحابه تدرون بما دعا قالوا الله ورسوله أعلم قال والذي نفسي بيده لقد دعا باسمه العظيم الذي إذا دعي به أجاب وإذا سئل به أعطى

 

[-: 1224 :-] Enes anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber oturuyardum. Adamın biri de ayakta namaz kılıyordu. Adam rüku ve secdelerini yapıp teşehhüdde Tahiyyatı okuduktan sonra dua etti. Duasında şöyle dedi:

 

''Ailahım! Sadece senden isterim. Şu sebeple ki hamd Sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. Başa kakmadan her şeyi bol bol veren sensin, gökleri ve yeri eşsiz biçimde yaratan sensin. Ey büyüklük ve ikram sahibi olan Allahım! Ey devamlı diri olan ve hiç kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettiren Allahım! Sadece senden istiyorum." Adamın bu duası üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), ashabına:

 

''Nasıl dua ettiğini biliyor musunuz?" diye sordu. Onlar da: ''Ailah ve Resulü daha iyi bilir'' dediler. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Canım elinde olan Allah'a yemin olsun ki o, Allah'a ism-i azam duasıyla dua etti. O ism-i azam ki onunla dua edildiğinde Allah o duaya icabet eder, onunla istendiğinde Allah istenilen şeyi verir" buyurdu.

 

Mucteba: 3/158; Tuhfe: 551.

 

Diğer tahric: Buhari, e!-Edebu'I-Müfred 705; Ebu Davud 1495; Ahmed b. Hanbel 12611; İbn Hibban 893.

 

 

أخبرنا عمرو بن يزيد البصري أبو بريد عن عبد الصمد بن عبد الوارث قال نا أبي ثنا حسين يعني المعلم عن بن بريدة حدثني حنظلة بن علي أن محجن بن الأذرع حدثه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل المسجد إذا رجل قد صلى وهو يتشهد فقال اللهم إني أسألك يا الله الواحد الأحد الصمد الذي لم يلد ولم يولد ولم يكن له كفوا أحد أن تغفر لي ذنوبي إنك أنت الغفور الرحيم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم قد غفر له ثلاثا

 

[-: 1225 :-] Mihcen b. el-Edra' anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir keresinde Mescid/e girdiğinde adamın biri namazını bitirmiş teşehhudde oturuyor ve şöyle dua ediyordu:

 

"Allahım! Sadece senden isterim. Ya Allah! Sen öyle Aliah'sın ki tek'sin ve bir'sin. Samed'sin (sen hiç kimseye muhtaç değilsin ama herkes sana muhtaçtır). Doğmadın ve doğurmadın, hiçbir şey sana denk olamaz. Bu yüzden günahlarımı bağışlamanı senden istiyorum. Sen çok affedici ve merhametlisin'' 

 

Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) üç kere: "Günahları bağışlandı" buyurdu.

 

Hadis 7618 de gelecek.  -  Mucleba: 3/52; Tuhfe: 11218.

 

Diğer tahric: Ebu Davud 985; Ahmed b. Hanbel 18974.

 

 

أخبرنا قتيبة نا الليث عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الخير عن عبد الله بن عمرو عن أبي بكر الصديق أنه قال لرسول الله صلى الله عليه وسلم علمني دعاء أدعو به في صلاتي قال قل اللهم إني ظلمت نفسي ظلما كبيرا ولا يغفر الذنوب إلا أنت فاغفر لي مغفرة من عندك وارحمني إنك أنت الغفور الرحيم

 

[-: 1226 :-] Abdullah b. Amr anlatıyor: Ebu Bekr es-Sıddıkı Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e:

 

"Bana öyle bir dua öğret ki onu namazlarımda okuyabileyim" deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Şöyle dua et: «Allahım! Kendime pek çok zulmettimı senden başka günahları bağışlayacak yoktur. O yüzden kendi katından benim günahlarımı mağfiret et, bana merhamet et. Çünkü sen çok affedici ve çok merhametlisin»" buyurdu.

 

Hadis 7663 ve 9936 da gelecek.  -  Mucteba: 3/53; Tuhfe: 6606.

 

Diğer tahric: Buhari 834, 6326, 7387; Müslim 2705; İbn Mace 3835; Tirmizi 9936; Ahmed b. Hanbel 8; İbn Hibban 1976.